Ülkemiz dünyanın 5. büyük üzüm üreticisidir. Üretilen üzümün yaklaşık 2/3’ü çekirdekli 1/3’ü ise çekirdeksiz üzümden oluşmaktadır. Bölgelerimize göre üretim incelendiğinde ise Ege Bölgesinde çekirdeksiz kuru üzüm, Marmara Bölgesinde sofralık ve şaraplık, Akdeniz Bölgsinde ilk turfanda, Orta Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde şaraplık, şıralık, sofralık, çekirdekli kurutmalık üzüm yetiştiriciliği yönünden gelişme gösterdiği görülmektedir. Ülkemizde üretilen üzümlerin yaklaşık %30’u sofralık, %37’si kurutmalık, % 30’u pekmez, pestil, sucuk, şıra ve %3’de şaraplık olarak değerlendirilmektedir. Bugün Türkiye’de ihracata yönelik sofralık üzüm üretimi bakımından ilk sırayı “çekirdeksiz üzüm” almaktadır. Türkiye üzüm ihracatının % 95’ini sultani çekirdeksiz üzüm oluşturmaktadır. Ülkemizin hemen hemen bütün illerinde yetişen çekirdeksiz üzümü dış ticarette Ege Bölgesi illeri (Manisa, İzmir, Aydın) temsil eder. Sofralık yaş üzüm dış ticarette başta Almanya, Avusturalya, Hollanda olmak üzere birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Üzüm ihracatı; yaş üzümün üç ay muhafaza edilmesini sağlayan UVAS sisteminin gelişmesiyle daha da artmaktadır. Çekirdeksiz kuru üzüm olarak 21 ülkeye satılmaktadır. İhraç edilen üzümlerçekirdekli veya çekirdeksiz olarak iki ana grupta toplanır. Bilinen yerli çeşitler: Tarsus beyazı, Antep karası, Yalova cinsi dışında son zamanlarda Red Globe, Sugarone-Black Pearl, Crimson gibi yeni plantasyonlar hızla artmaktadır.
Pazara sunum dönemi: Haziran-Ekim
Depolanan bazı çeşitler Ocak ayında piyasaya sunulur.